Evrak Kürek – Sektörden Arkadaşlara Giriş 101
Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
Liseden Arkadaşlar – Selçuk Aydemir
Tarihimizde Garip Vakalar – Reşad Ekrem Koçu
Google Analytics Nedir? Ne İşe Yarar?
Google Analytics Nedir?
Google tarafından web siteleri için geliştirilmiş bir izleme/analiz aracıdır. Google Analytics ile web sitesi ziyaretçilerinizin sitenizde hangi sayfaları hangi cihazlarla ziyaret ettiği yada hangi şehirlerden hangi gün ve saatlerde daha çok ziyaret edildiği gibi bilgilere erişebilirsiniz.
Google tarafından ilk kez 2005 yılında duyurulan Google Analytics dünyada en yaygın olarak kullanılan izleme aracıdır.
Eticaret yazılımları için kullanılan farklı, daha üst düzey analiz araçları bulunsada Google Analytics olmazsa olmazlardandır.
Google Analytics’in web sitelerine kurulumu oldukça kolaydır, Google Analytics sayfasından Google hesabınızla oturum açarak yeni bir web sitesi ekle diyin, ardından size verilen kod parçacığını web sitenize ekleyin. Kurulum başarı ile tamamlandığını görmek için Google Analytics’te Real Time sayfasından ziyaretçi sayısını ve hareketlerini gözlemleyin. Hepsi bu.
E-Ticaret Yazılım Tercihi
Pek çok iş sahibi gibi sizde işinizi e-ticarete taşımaya karar verdiniz ve bu konuda çözüm arayışına girdiniz, öncelikle işinizin sadece yazılım bulup, ürünlerinizi yüklediğinizde biteceğini düşünmeyin, e-ticaret yazılımı önemli olsa da, bu konuyu enine boyuna değerlendirmeden, tüm maliyetlerini hesaba katmadan hareket etmemeniz sizin yararınıza olacaktır. İşinizin sürdürülebilir olması için zorunluluktur.
Tüsiad tarafından hazırlanan e-ticaret raporuna göre faaliyetteki e-ticaret sitesi sayısında azalma gözleniyor. Yine aynı rapora göre ise e-ticarette %20 büyüme söz konusu.
E-ticaret yazılımı deyince karşınıza yıllık 1.000 TL altı maliyetli çözümlerden 2 Milyon TL üzeri maliyetlere varan geniş bir yelpaze çıkacak, bu çözümler arasında unutmamanız gereken ise en iyi e-ticaret paketinin pahalı olan değil, hangisinin sizin ihtiyaçlarınıza en uygunu olduğu.
Dünyada En Çok Kullanılan E-Ticaret Yazılımları *
- WordPress – WooCommerce %3.38
- Shopify %2.24
- Magento %1.21
- OpenCart %0.7
- BigCommerce %0.4
Kullanım rakamlarına baktığımızda 1 numarada dünyada en çok kullanılan CMS (Content Managemant System) olan WordPress’in üzerine kurularak kullanılan WooCommerce çözümünün en yaygın olarak kullanılan çözüm olduğunu görüyoruz. WordPress’in çok iyi bir sistem olması ve WooCommerce’in onu e-ticaret’e iyi bir şekilde adapte edebilmesi sayesinde (tabi birde ücretsiz olunca) 1 numaraya oturmuş görünüyor.
Türkiye’de En Çok Kullanılan E-Ticaret Yazılımları *
- OpenCart %26.57
- IdeaSoft %9.51
- WordPress – WooCommerce %8.5
- Ticimax %3.62
- Presta Shop %3.42
- T-Soft %2.92
- ZenCart %2.24
- Magento %1.63
- nopCommerce %1.45
- Shopify %1.37
Türkiye’de ise OpenCart çok yüksek oranla piyasaya hakim gibi görünüyor. Bunun dışında uygun fiyata ağırlıkta kobilere çözümler sunan Türk firmalarını listede görüyoruz.
Ideasoft, Ticimax, T-Soft gibi çözümler e-ticaret’e yeni başlayanlar ve düşük hacimli işletmeler için farklı maceralara atılmadan kolay hızlı ve ucuz çözümler sunuyor. Genelde firmaların tercihi bu çözümlerle başladıktan sonra işlerin büyümesi neticesinde taleplerinin farklılaşması ile farklı yazılımları kaymak oluyor, bu geçişten memnun olanlar olduğu gibi pişman olanlarda mevcut.
E-Ticaret altyapı değişikliklerini farklı açılardan iyi düşünerek yapmak gerekiyor, eğer geçtiğiniz altyapının gereksinimlerini anlayıp işi bilen çözüm ortakları ile çalışmıyorsanız başınız çok ağrıyabilir, yıllarca çalışıp kazandığınız kullanıcı trafiğini ve ciroları kaybedebilirsiniz.
E-Ticaret altyapı geçişi yaparken dikkat edilmesi gereken pek çok konu var, bunlardan akla ilk gelenler;
- Sunucu gereksinimleri, yeni altyapı iyi bir performans için nasıl bir sisteme ihtiyaç duyar, ne kadarlık bir yatırım gerektirir?
- Site hızı, hem SEO için hemde kullanıcı deneyimi için olmazsa olmaz değerlendirme kriteriniz olmalı, yeni altyapınız size bu konuda ne vaad ediyor? Site hızını istediğiniz ölçüde iyi olmasını sağlamak için neler yapmanızı gerektirecek.
- SEO uyumluluğu, sitemize trafik çekemeyeceksek alt yapı değiştirmenin ne anlamı var? SEO uyumluluğu açısından geçmek istediğimiz alt yapı ne durumda acaba?
- Kullanıcı deneyimi, kullanıcı alışkanlıklarına ve son dönem trendlere uygun bir altyapı mı? Kullanıcı deneyimini planlamadan bir alt yapı geçişi yapmak teknik isterleriniz yerine getirilse bile kullanıcının ihtiyaçlarını yada dönüşüm oranınızı artırmak için yapmanız gerekenleri yapmadığınız bir geçiş anlamına gelmez mi?
Yeni başlıyor yada altyapı değiştirmeyi düşünüyorsanız, işi hafife almayın. İşin başında atacağınız doğru adımlar gelecekte doğabilecek pek çok sorunu siz daha farkına varmadan çözmüş olacaktır.
İlk günden itibaren Google Analytics kullanmayı unutmayın.
* Kaynak Buildwith
Elon Musk-Tesla SpaceX ve Muhteşem Geleceğin Peşinde
8/10
Mutluluk Dağıtmak
Zappos un başarı hikayesi çok detaya inmeden ana hatları ile anlatılmış, en başarılı olunan şey zannediyorum küçük gruplarda oluşturulması kolay olabilen samimi olma durumunun genele yayılabilmiş olması. Genç yaşta olmak ve paraya pek önem vermiyor olmakta işi kolaylaştırmış Tony için.
Luzumlu Adam – İshak Alaton
“Lüzumlu Adam iniş çıkışlarla dolu bir yaşamın anlatıldığı bir başarı öyküsü.”
Şeklinde geçen arka kapak metni kitabın tek cümleyle nelerden bahsettiğini anlatmaya yetiyor.
Kitapta İshak Alaton un çocuk yaşlardan itibaren hayatındaki önemli noktaları çok akıcı bir metinle okuyoruz, kısaca içerikten bahsedecek olursak;
Ailesi
Alaton Ailesi, Sefarad Yahudileri olarak İspanya dan 1492 yılında kovularak zaman içinde göç ederek 1820 li yıllarda Ankara ya yerleşiyor, İshak Alaton 1860-1930 yılları arası yaşayan baba tarafından dedesinin ismini almış, anne tarafından dedesi Yomtov Krespi İtalyadan ayakkabı ithal işiyle uğraşan bir tüccar. Baba Hayim Alaton hayalleri olan bir adam, Ankarada kaldıkları Yahudi mahallesinde hedeflerini gerçekleştiremeyeceğini düşünerek 1923 yılında 22 yaşındayken evlenerek İstanbula yerleşiyor, “drahoma” adı verilen gelenek sayesinde gelinin babası damada iş sahibi olabilmesi için bir miktar para veriyor, bu para ile İstanbula gelip ticaret yapma isteği var Hayim Alaton un.
İshak Alaton 1927 de İstanbul da doğuyor, bir ablası ve 2 kardeşi oluyor, baba “Hayim İ. Alaton İplik Ticarethanesi” ismiyle bir şirket kurup iplik ticareti yapmaya başlıyor bu arada, işlerini ilerletiyor ve kısa sürede iyi bir gelir seviyesine ulaşıyorlar. 1942 de dönemin siyasi şartlarıyla birlikte gelen azınlıkları sindirme çabaları Varlık Vergisi ile aileye darbe vuruyor, tüm varlıklarını kaybedip evlerinede haciz geliyor ancak vergi borcunu ödemeye yetmediği için baba Hayim Alaton 40 yaşında Aşkaleye taş kırmaya sürgüne gönderiliyor, aile Ankaradaki akrabaların yardımları ile geçinirken baba bir yıl sonra çektiği sıkıntılar yüzünden yıllarca yaşlanmış ve hayata, devlete küsmüş şekilde dönüyor sürgünden. Sonrasında tekrar hayata tutunmakta güçlük çekiyor ve eski varlıklı günlerine dönemiyor aile.
Eğitimi
İlk okulu Beyoğlunda Musevi İlkokulunda okuyor, sonrasında Şişli Terakki ye ilk yılı yatılı olmak üzere yazılıyor, 8. sınıfa kadar burada okuyor, sonrasında babasının sürgünde iken isteği üzere okulunu değiştirip Saint Michel e kaydoluyor, 8. sınıfı Fransızcası yetersiz bulunması nedeniyle burada tekrar okuyor, Fransızcayı öğrenip felsefeye merak duyuyor burada, 4 yılın ardından 1945 yılında liseyi bitiriyor, 1948 yılında tercüman yedek subaylık görevi için bir yanlış anlaşılma neticesinde Amerikan subay’ın yanında görevlendiriliyor, bu sayede ingilizceyi öğreniyor, askerliği sonrası Mehmet Kavala ile birlikte çalışmaya başlıyor, burada 1 buçuk yıl başarılı bir şekilde çalışırken yurtdışına çıkma planları yapıyor ve edindiği bağlantılar nedeniyle İsveç’e gitmeye karar veriyor, edindiği İsveç dil kursuna çalışarak 5 ayda isveç dilini öğrenip İsveç’e çalışmak üzere gidiyor.
İş Hayatı
17 yaşındayken bir şirkette getir götür işlerini yapmak için işe giriyor, bu şirkette daktilo kullanmayı öğreniyor ve ilk kez bu şirkette klima teknolojilerini duymuş oluyor, askere gidip döndükten sonra Mehmet Kavala ile çalışmaya başlayıp Volvo marka kamyonların ithalatına vesile oluyor, buradan ayrıldıktan sonrası İsveç’te vagon imal eden bir fabrikada kaynakçılığa başlıyor, İsveç’te çeşitli işlerde çalışıyor ve Türkiye’ye 1954 yılında dönüyor ve Üzeyir Garih ile tanışıyor, Alarko Holding’in temellerini birlikte atıyorlar.